Ölüm nedenleri incelediğinde en fazla yüzde 39,7 ile dolaşım sistemi hastalıkları, yüzde 19,6 ile iyi ve kötü huylu tümörler dikkati çekti. Bunları sırasıyla yüzde 12 ile solunum sistemi, yüzde 4,9 ile sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları, yüzde 4,8 ile endokrin, beslenme ve metabolizmayla ilgili hastalıklar ve yüzde 4,5 ile dışsal yaralanma nedenleri ve zehirlenmeler izledi.
Dolaşım sistemi kaynaklı ölümlerin yüzde 39,7’si iskemik kalp hastalığı, yüzde 22,9’u ise serebro-vasküler hastalıklardan kaynaklandı. Dolaşım sistemi hastalıkların en çok 55 bin 284 kişiyle 75-84 yaş grubunda, iyi ve kötü huylu tümörlerin ise en fazla 22 bin 982 kişiyle 65-74 yaş grubunda olduğu görüldü.
Kötü huylu tümör nedeniyle gerçekleşen ölümlerin toplam sayısı 2017’de 79 bin 889 kişi olarak tespit edildi. Bu ölümlerin yüzde 31’i gırtlak ve soluk borusu/bronş/akciğerin kötü huylu tümöründen kaynaklandı. Bunu yüzde 8,4 ile mide, yüzde 8 ile lenfoid ve hematopoetik, yüzde 7,6 ile kolon ve yüzde 6,2 ile pankreasın kötü huylu tümörleri izledi.
İkamet edilen ile göre ölüm nedenleri incelendiğinde ise bu dönemde dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölümlerin oranının en yüksek olduğu ilk beş il sırasıyla yüzde 49,6 ile Denizli, yüzde 48,9 ile Aydın, yüzde 47,8 ile Balıkesir, yüzde 47,2 ile Çanakkale ve yüzde 46,8 ile Afyonkarahisar oldu. İyi ve kötü huylu tümörler nedeniyle gerçekleşen ölümlerin oranının en yüksek olduğu ilk beş il ise sırasıyla yüzde 23,3 ile Kırklareli, Rize ve Kocaeli, yüzde 23,2 ile Tekirdağ ve yüzde 23 ile İstanbul olarak kayıtlara geçti.
Hasta servislerimizde öncelikle diyetisyen hasta değerlendirme formunu dolduruyor. Bu formda, yaş, cinsiyet, beden kitle indeksi hesaplanıyor. Tüm bilgiler sonucunda, hastanın kan bulgularının değişimi bizler için çok önemli. Amaç, yüksek olan değerlerin düşürülmesi ve hastanın yaşam kalitesini artırmak. Kusma, bulantı, ishal ya da kabızlık problemi olan hastaların tıbbi beslenme
tedavisi bu yönde planlanıyor” Mönüleri hazırlarken en önemli noktalardan biri de hastanın son dönemde kilosunda bir artış ya da azalış olup olmadığının belirlenmesi. Zayıf olan hastaların kilo alımını sağlamak için, oral alımın dışında, kalorisi yüksek ürünlerle de destek sağlanıyor. Hastaların var olan besin alerjilerini de değerlendiriliyor. Örneğin, domatese alerjisi olan bir hastaya domates ve domatesli ürünler verilmiyor ve besleme programından çıkartılıyor. Hastanın kronik hastalıkları sorgulanıyor.Diyabeti olan hastaya şeker ve şekerli besinler, pirinç, makarna, beyaz ekmek ve tatlı gönderilmiyor.