Beslenme; insanın büyüme, gelişme ve sağlıklı olabilmesi için gereken enerji ve besin öğelerinin vücuda alınmasıdır. Sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan tüm besin öğelerinin yeterli miktarda alınarak kullanabilmesi gereklidir. Bu nedenle beslenme doğru zamanlarda bilinçli yapılması gereken bir eylemdir. Hipokrat (M.Ö 460-377)
besinleri sağlık yönünden değerlendirmiş, tanımladığı hastalıklar için diyet önerilerinde bulunmuştur. ‘Diyet en etkin ilaçtır’ sözü ile yüzyıllar öncesinden bize diyetin önemini bildirmiştir. Ancak günümüzde birçok kişi değişik besinlerin besleyici değerleri, sağlığa olan etkileri, uygulanan diyet ile hastalık arasındaki ilişkiler konusunda bilgi sahibi değildir. Oysaki beslenme yetersizliği veya
dengesizliği bazı hastalıkların oluşmasında doğrudan, bazılarında ise hastalığının seyrini uzatması veya kısaltması açısından dolaylı olarak etkilidir. Vitamin ve mineral eksikliklerine bağlı olarak guatr, anemi, raşitizm, pellegra, beriberi, protein enerji yetersizliğinde ise malnütrisyon doğrudan beslenme yetersizliğine bağlı görülen hastalıklardandır.
Beslenme yetersizliği sonucunda bağışıklık sisteminin zayıflaması ile birlikte enfeksiyon hastalıkları, hastalıkların ağır seyretmesi, iyileşme süreçlerinin gecikmesi, beslenme dengesizliğine bağlı ise diyabet, hipertansiyon, kalp – damar hastalıkları, şişmanlık, karaciğer – böbrek hastalıkları gibi hastalıklar dolaylı olarak yanlış beslenmenin etkilerindendir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Gıda Tarım Örgütü (FAO)’nün katılımı ile 1992 yılında Roma’da Ulusal Beslenme Kongresi düzenlenerek tüm dünyada yeterli ve dengeli beslenme ile besin tüketimini iyileştirmeye yönelik stratejilerin kullanılmasını sağlamak ve desteklemek amaçlanmıştır. Böylece toplumların beslenme düzeyini iyileştirerek birçok hastalığa karşı bireyleri korumak ve yaşam kalitesini arttırmak
hedeflenmiştir. Toplumun kaliteli bir yaşam sürdürebilmesi için yapılan tüm çalışmalar doğrudan beslenme yetersizliğini engellemeye yardımcıdır.4 Toplu beslenme uygulaması yapılan her kurum doğrudan veya dolaylı olarak beslenme yetersizliği ve dengesizliğine bağlı hastalıklara zemin hazırlayabilir. Hastane bu kurumlar içerinde en dikkatli olunması gereken yerdir. Beslenme yetersizliği veya dengesizliği gibi bir durumda hastada malnutrisyon hayati bir sorun haline gelebilir. Bu nedenle hastanelerde hastalara uygulanacak diyetler hastalık öyküsü göz önünde bulundurularak titizlikle planlanmalı ve doğru hastaya doğru diyetin verildiğinin kontrolleri yapılmalıdır.